About Me
“Zaman, bir noktada pes edilmemesi gerektiğini öğretiyor insana. Anlamakla katlanmak arasında bir yerde nefes almak… Ben haddimi, yerimi ve durmam gereken anı iyi bilirim. Hani o acı ve acılar... Ve sonunda kendine dönmek, derine inmek... Belki de mükemmel bir ayrıcalıktı. Baktığım camlar o kadar buğuluydu ki; her yer, her şey, herkes küçülmüştü. Öyleydi işte, küçücüktü dünya ve içindeki insanlar.”
— Saeed Aghanejad
Bazı sanatçılar yalnızca resim yapmaz; bir dönemi, insanı, acıyı ve umudu anlatırlar. Ressam Saeed Aghanejad, tam da bu çizgide yürüyen; zamanın ruhunu yakalayan, fırçasını düşüncenin ve duygunun izinde gezdiren bir sanatçıdır. Dünya üzerindeki zaman yolculuğunu tamamlamış, evrene isimlerini bırakmış büyük adamların küçük hikâyelerini kendine özgü tarzıyla resmeden sanatçı; kimi zaman topluma, kimi zaman olaylara, kimi zaman doğaya, kimi zaman da insanlığın duruşuna vurgu yapan özgün bir yaklaşımla farklı çizgileri buluşturur. Bu yaklaşım, onun imzası haline gelen *“Küçük Adamlar Serisi”*nde somutlaşır.
Çocukluğundan itibaren felsefi yaklaşımıyla çevresinin dikkatini çeken Aghanejad, çarpıcı eserleriyle sanat yolculuğuna kararlılıkla devam etmektedir.
1982 yılında İran’ın Tebriz kentinde doğan sanatçı, resimle olan bağını küçük yaşlarda kurmuştur. Üniversite eğitimini grafik tasarım ve güzel sanatlar alanında tamamlamış; geniş yelpazedeki sanat deneyimiyle yurt içinde ve yurt dışında birçok sergiye katılmış, atölyeler düzenlemiş ve uzun süredir İstanbul’da sanat eğitimi vermeye devam etmektedir.
İlhamını küçük anlardan ve derin duygulardan alan Aghanejad, eserlerinde insanın iç dünyasını, toplumsal çalkantıları, kültürel ayrışmaları ve yaşamın kırılma anlarını sorgulayan bir anlatım dili geliştirir: yalnızlık, direnç, dönüşüm, kabulleniş ve çoğu zaman da pes edişin kıyısındaki o içsel nefes...
Tıpkı kendi sözleriyle ifade ettiği gibi:
“Zaman, bir noktada pes edilmemesi gerektiğini öğretiyor insana. Anlamakla katlanmak arasında bir yerde, camların buğusunda küçülen bir dünya gibi…”
Bu duygu dünyası, Küçük Adamlar Serisi ile hayat bulur. Bu seride, evrene iz bırakmış büyük karakterlerin küçük ama anlamlı anlarına odaklanır. Her bir eser, hem bireysel hem kolektif bir hafızanın görsel kaydı gibidir.
Sanatçının resim anlayışı, yüzeydeki figürlerden çok daha derin bir içerik barındırır: camın buğusu, gözdeki yansıma, duruşlardaki sessiz haykırışlar… Aghanejad, yalnızca resmi değil; duygunun ve düşüncenin iç içe geçtiği bir anlatı dili oluşturur.
İçinde yaşadığı toplumun kültürel ve çevresel gerçekliklerini bireyin psikolojisiyle harmanlayan sanatçı, insan ruhunun derinliklerine inerek izleyicisini kendi içine baktırır. Onun eserleri, hem bugünü anlamaya hem de yarına iz bırakmaya çalışan bir çabanın ürünüdür.
Ressam Saeed Aghanejad, yalnızca eserleriyle değil; duruşu, felsefesi ve sanata adanmış hayatıyla da çağımızın dikkat çeken sanatçılarından biridir. Her resmi bir cümle, her serisi bir roman gibi izleyiciyle konuşur. Ve belki de bu yüzden onun sanatı durmaz; konuşur, hatırlatır ve düşündürür.
— Saeed Aghanejad
Bazı sanatçılar yalnızca resim yapmaz; bir dönemi, insanı, acıyı ve umudu anlatırlar. Ressam Saeed Aghanejad, tam da bu çizgide yürüyen; zamanın ruhunu yakalayan, fırçasını düşüncenin ve duygunun izinde gezdiren bir sanatçıdır. Dünya üzerindeki zaman yolculuğunu tamamlamış, evrene isimlerini bırakmış büyük adamların küçük hikâyelerini kendine özgü tarzıyla resmeden sanatçı; kimi zaman topluma, kimi zaman olaylara, kimi zaman doğaya, kimi zaman da insanlığın duruşuna vurgu yapan özgün bir yaklaşımla farklı çizgileri buluşturur. Bu yaklaşım, onun imzası haline gelen *“Küçük Adamlar Serisi”*nde somutlaşır.
Çocukluğundan itibaren felsefi yaklaşımıyla çevresinin dikkatini çeken Aghanejad, çarpıcı eserleriyle sanat yolculuğuna kararlılıkla devam etmektedir.
1982 yılında İran’ın Tebriz kentinde doğan sanatçı, resimle olan bağını küçük yaşlarda kurmuştur. Üniversite eğitimini grafik tasarım ve güzel sanatlar alanında tamamlamış; geniş yelpazedeki sanat deneyimiyle yurt içinde ve yurt dışında birçok sergiye katılmış, atölyeler düzenlemiş ve uzun süredir İstanbul’da sanat eğitimi vermeye devam etmektedir.
İlhamını küçük anlardan ve derin duygulardan alan Aghanejad, eserlerinde insanın iç dünyasını, toplumsal çalkantıları, kültürel ayrışmaları ve yaşamın kırılma anlarını sorgulayan bir anlatım dili geliştirir: yalnızlık, direnç, dönüşüm, kabulleniş ve çoğu zaman da pes edişin kıyısındaki o içsel nefes...
Tıpkı kendi sözleriyle ifade ettiği gibi:
“Zaman, bir noktada pes edilmemesi gerektiğini öğretiyor insana. Anlamakla katlanmak arasında bir yerde, camların buğusunda küçülen bir dünya gibi…”
Bu duygu dünyası, Küçük Adamlar Serisi ile hayat bulur. Bu seride, evrene iz bırakmış büyük karakterlerin küçük ama anlamlı anlarına odaklanır. Her bir eser, hem bireysel hem kolektif bir hafızanın görsel kaydı gibidir.
Sanatçının resim anlayışı, yüzeydeki figürlerden çok daha derin bir içerik barındırır: camın buğusu, gözdeki yansıma, duruşlardaki sessiz haykırışlar… Aghanejad, yalnızca resmi değil; duygunun ve düşüncenin iç içe geçtiği bir anlatı dili oluşturur.
İçinde yaşadığı toplumun kültürel ve çevresel gerçekliklerini bireyin psikolojisiyle harmanlayan sanatçı, insan ruhunun derinliklerine inerek izleyicisini kendi içine baktırır. Onun eserleri, hem bugünü anlamaya hem de yarına iz bırakmaya çalışan bir çabanın ürünüdür.
Ressam Saeed Aghanejad, yalnızca eserleriyle değil; duruşu, felsefesi ve sanata adanmış hayatıyla da çağımızın dikkat çeken sanatçılarından biridir. Her resmi bir cümle, her serisi bir roman gibi izleyiciyle konuşur. Ve belki de bu yüzden onun sanatı durmaz; konuşur, hatırlatır ve düşündürür.
